Ruhunun mekanlara sindiğini görüyorum sevgilim.
Simidin susamı seni hatırlatıyor yanık, hafif acımsı.
Kaldırımın solunda bitiveren yabani otlar mesela…
Karşıdan karşıya geçerken ışıklar, gözlerimizi kapatıyoruz sayıyoruz 1-2 -3 yürüyoruz…
Kahvenin kokusu sarıyor içimi, siniyorsun iyice içime kahve sen oluyorsun kahve sen kokuyor. Suya kanar gibi içiyorum sıcacıksın.
Notaların arasında akıyorsun do do re fa sol seni söylüyorlar bana.
Rüzgar şiddetini artırınca ne oluyordu ? ‘Uçacaksın sen şimdi’ diye sıkı sıkı kavrıyordun elimi.
Uçmak üzereyim sevgilim sıkıca kavra elimi. Şimdi söyledi haberler, rüzgar şiddetini artıracakmış…
…uzun bir süre de devam edecekmiş…