Yavandı tadı yemeğin,soğuktu çay, hatta oturmamış demini dahi almamıştı.Gece uzuyor tan saatini bulmuyordu.Büyüyordu, gitmesi gereken yük oluyor, çöküyordu üstüme. Bayattı esasında her şey kurumuş, kokuşmuş, rengi solmuş ve tarihi geçmiş. Vadesi dolmadan bayatlamış. Birileri ya kaldırıp atmalı, ya da yenilemeliydi beni. Hangisi işe yarardı? Belki de ben yenilenmeliydim. Kurumuş kokuşmuşluğuma rağmen, küllerin değil, küflerin içinden tazelenmeliydim.
Yok yok, hiç şans veremeyeceğim kendime. Cümlenin sözcükleri bile ağırlaşıyorken, hiç hayale kapılmayayım.
Düşünceleri terk edip, attım kendimi kurs odasına, şimdi sırasıyla mırıldanacaktık şiirlerimizi, kendimize en yakın şairleri seçip kaybolacaktık mısralarında. Ateş olacak sesimiz, yağmur olacak haykıracaktık!
…
”Güzel okudun deyip” geldi yanıma başımı çevirip bakmadım bile birlikte yürüdük, ”ara da benimde tutulmalarım oluyor” dedi. Çok mu tutuk okudum yine ya deyip düşürdüm omuzlarımı. ”Yok yok iyi gidiyorsun üç önceki derse göre”. O an utanır gibi oldum nasıl onu sınıfta fark edememiştim? ”Bol bol okumalısın işe yarayacak” dedi. Yumuşacıktı sesi. Hoşuma gitti. Yolun karşına geçecekken ” Kendine iyi bak Meral ‘‘dedi. Başımı kaldırıp orada yüzüne baktım. Gözleri büyümüş ışık saçıyordu. Ürperdim o bakışın karşısında, eliyle selam verip uzaklaştı yanımdan. Kaldım orada, baktım ardından, karşıya geçemedim. Çok sonra koşar adım gittim eve, ne kadar hızlı o kadar iyi çabucak gelsin kurs günü.
Ve yenilenmeye tazelenmeye karar verdim, o ışığı almıştım, o gün sonraki gün hep ama hep, ışıldadı gözlerimiz. Birbirimize şiirler okuduk, hatta yazdık. El ele kol kola çok yollar kat ettik.Çok sevdik, şeffaftı, perdeler yoktu, üstü örtülü değildi cümlelerimizin. Ben Leylalık, o Mecnunluk oynadı, yapamadık, biz bizdik onların aşkı hüzün bahçesi onlarınki beyhude ayrılık biz öyle değildik! Sarılıp her ‘kendine iyi bak’ deyişi yeniden doğumdu, var olmaktı, milyonlarca kez seni seviyorum demekti. Artık biliyordum ki bize iyi bakmak zorundaydım…
Biz aşkın mısralarına yazıldık. İşimiz sorulmadan, yaşımız sorulmadan, cebinde paran var mı denmeden. Sevgiydi esas olan her şeyi ama her şeyi var eden. Okuduk şiirimizi, ve hep ekledik peşi sıra, yokluk varlığa, bayatlık tazeliğe, karanlık ışığa, eksileri artılara… Bütünleştik ‘bir’ iken ‘biz’ olduk.
Bunu da eklemeli mısralarımıza, aşk sihirdi, her şey bir anda değişti. En çokta sıcacık tavşan kanı çay içmeyi sevdik.
Şiirler fısıldıyoruz ve her gün yeni mısralar ekliyoruz. Ekledikçe çoğalıyor,Dünyayı dolduruyoruz.
Şiir yazarlara, şiir okurlara ve aşıklara…
Guzelllll…. 🤗
BeğenLiked by 1 kişi
Mükemmel👍🏻👍🏻
BeğenBeğen
Aşktır mükemmel olan, teşekkürler .
BeğenLiked by 1 kişi