…
( Kadın) Gördüm, taze sıkılmış meyve suyunun üzerinde kurtçuklar vardı ve sen önce onları uzun uzun seyrettin, sonra büyük bir keyifle içtin. En sonunda ağzını geniş geniş açıp şapırdattın. Senden tiksiniyorum.
(Adam) Demek o kadar dikkatli bakıyordun bana.
(Kadın) Keşke bakmasaydım! İğrençsin.
(Adam) Gördüklerini söylemek, ”ne özgürce” !
(Kadın) Bu konuda sakın açıklama yapayım deme!
(Adam) Yapmam mı gerekir?
(Kadın) Beni çıldırtıyorsun bazen, bu olanlara anlam veremiyorum. Midemi bulandırıyorsun.
(Adam) Çıplak gözle gördüklerinden ötürü bulanıyor miden öyle mi? Peki, sana örtülü gerçeklerden bahsetsem. İçimdeki kurtlara arkadaş gönderdim desem o kurtçukları.
(Kadın) Kes artık iyice saçmalıyorsun.
( Adam) Kesip atamadığım için her şey. Keşke cümlen kadar kolay olsa…
(Kadın) Seni artık görmesem iyi olur.
(Adam) Ben de kendimi görmezden gelsem diyorum.
( Kadın) Offf..
”İlişkiler, ön yargılar, buhranlar ve anlam verilemeyenler üzerine kurulu bir diyalog idi…”
Yapay ve ruhsuz bakışmalar ya da konuşmalar yerine, sevgi dolu acıyla yoğrulmuş ve mutluluğun,sevincin ve özellikle de hasretin şarabını içmiş kelimeler gerek ilişkilerde ama ne yazık ki hepsi eskiler de kaldı ya da artık öyle düşünenleri sevmiyorlar
BeğenBeğen
Sevgililer birbirine sahtekar artık. Adam kurtçuğu içebilmeli şeffaf bir şekilde. Kadın anlayabilmeli onu sebepsiz yargılamadan.Dediğin gibi ‘ruhsuz artık’ bakışmalar…
BeğenLiked by 1 kişi
İşte bu yüzden gerçek sevgiye olan açlıktan kaynaklı olarak insanlar; sevmeyi farklı eylemlerle tamamlamakta hem kendi hem de insanlık açısından zararlı yollara başvurulabilmektir. Çözümse çok basit ama modern çağımızın insanı bu basit olan olguyu kaldırabilecek mi?
BeğenBeğen
Nedir, basit olan olgu? Biz mi anlamca zorlaştırıyoruz. Kendimce doğru gördüğüm olgu şu; biz insanları oldukları gibi kabul edemiyoruz, hep olmasını istediğimiz kişiye dönüştürmeye uğraşıyoruz.
BeğenLiked by 1 kişi
Öncelikle sevmeyi ve sevilmeyi doğru aşılayamıyoruz kendimizden sonra gelen nesle daha sonra onlarda televizyondan öğrendikleri ya da teklojinin sunduğu imkanlar dahilinde sevmeyi ya da sevilmeyi öğreniyorlar ve işler tam da bu nokta da çığrından çıkıyor. Ve yapaylık saltanatını kurmaya başlıyor hem zihinde hem de yürekte. Bundan dolayı öncelikle sevmeyi sevilmeyi kendi değerlerimizden kültürümüzden beslenerek öğrenememiş gerek . İnsanları dönüştürmeden oldukları gibi kabul ederek. Çünkü bir doğa da hiçbir canlı sevdiğini dönüştürmeye çalışmaz oluğu gibi kabul eder
BeğenLiked by 1 kişi
Keskinle, tam bir nokta atışı. İtiraf etmeliyim ki,sonra ki nesil için hic bu sevgi kaygısını düşünmemiştim. Farkına vardırdıníz. Doğa da ilham alıp sevmeye devam.
BeğenLiked by 1 kişi
Sevebilecek yarınlara sevdiğiniz insanlarla gülmeniz dileğiyle
BeğenBeğen
Varolun. Hep birlikte severken hatta çok severken gülebilelim.
BeğenLiked by 2 people
Amin 🙏
BeğenLiked by 1 kişi
Tekrar tekrar paylaş , tekrar tekrar okuyup düşünelim .
BeğenBeğen
Ne güzel şey şu okumak, üstüne düşünmek…teşekkürler Canım Tuba’m.
BeğenBeğen